Yaklaşık 15 yıl önce sağlık programıma davet ettiğim bir hekim “yaşlılarda düşme konusunu” ele almamızı önermişti. İtiraf etmeliyim ki, bu konu kimsenin ilgisini çekmez diye düşünmüş ancak hekimi kırmamak adına sesimi çıkartmamıştım.
O yıllarda annem, babam başta olmak üzere aile büyüklerimizin hepsi sağlıklı ve normal bir hayat sürüyordu. İstedikleri yere arabalarını ya da toplu taşıma araçlarını kullanarak tek başlarına gidebiliyorlardı. Hatta annem, eşimle benim evdeki elimiz ayağımız gibiydi. Alışverişimizi yapar, en sevdiğimiz yemekleri pişirir, tamir, usta bulunması gerektiren tüm sorunları bizlere hissettirmeden çözerdi. Haliyle ben de yaşlılıkla, yaşlılığın getirdiği sorunlarla tanışmamıştım henüz. Ne zaman ki, aile büyüklerimiz ilerleyen yıllarla birlikte elden ayaktan düşmeye başladı, ben de yaşlılığın getirdiği güç, hafıza ve denge kaybı gibi durumlarla kimi zaman travmatik bir şekilde de olsa yüzleştim.
Her işimize koşan annem, artık yaşadığı denge sorunu ve sürekli düşmeler nedeniyle yalnız sokağa çıkamıyor, yardım almadan banyo yapamıyor. Ellerindeki titremeler yüzünden çayını bile koymakta zorlanıyor. İşin en kötüsü, evinde bile zaman zaman düşüyor. İşte, bu yüzden yaşlı aile büyüklerimizin yaşadığı evleri güvenli hale getirmemiz gerekiyor. Biz annem için bunları yaptık, pekala siz de yaşlı aile büyükleriniz için daha güvenli bir ev ortamı yaratabilirsiniz.
Esra Kazancıbaşı Öztekin
sagligimicin@gmail.com
Not: Bu yazı 14 Nisan 2019 tarihinde Yenibirlik Gazetesinde yayımlandı.